ÖĞRETMENİN RÜYASI: Aralık 2013

30 Aralık 2013 Pazartesi

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/b/b1/11_-_Vivaldi_Winter_mvt_2_Largo_-_John_Harrison_violin.ogg
Read more: http://www.bloggerdersleri.com/2012/08/blogger-arka-fona-muzik-eklemek.html#ixzz2ozeQfFYj

23 Aralık 2013 Pazartesi

EĞİTİM KAÇA AYRILIR?


ÇOCUK HAKLARI


ATATÜRK'ÜN EĞİTİMLE İLGİLİ SÖZÜ


EĞİTİMLE İLGİLİ KARİKATÜRLER...












EĞİTİCİ HİKAYELER-KAVANOZDAKİ TAŞLAR

KAVANOZDAKİ TAŞLAR

Zamanın iyi ve üretken olarak kullanımı konusunda zaman zaman kurslar
düzenleniyor. İşte bu kurslardan birinde zaman kullanma uzmanı öğretmen,
çoğu hızlı mesleklerde çalışan öğrencilerine, "Haydi, küçük bir deney yapalım" demiş.
Masanın üzerine kocaman bir kavanoz koymuş. Sonra bir torbadan irice kaya
parçaları çıkarmış, dikkatle üst üste koyarak kavanozun içine yerleştirmiş.
Kavanozda taş parçası için yer kalmayınca sormuş; "Kavanoz doldu mu?"
Sınıftaki herkes, "Evet, doldu" yanıtını vermiş.
"Demek doldu ha" demiş hoca. Hemen eğilip bir kova küçük çakıl taşı
çıkartmış, kavanozun tepesine dökmüş. Kavanozu eline alıp sallamış, küçük
parçalar büyük taşların sağına soluna yerleşmişler.
Yeniden sormuş öğrencilerine; "Kavanoz doldu mu?"
İşin sanıldığı kadar basit olmadığını sezmiş olan öğrenciler; "Hayır, tam da dolmuş sayılmaz" demişler.
"Aferin" demiş zaman kullanım hocası. Masanın altından bu kez de bir kova
dolusu kum çıkartmış. Kumu kaya parçaları ve küçük taşların arasındaki
bölgeler tümüyle doluncaya kadar dökmüş.
Ve sormuş yeniden; "Kavanoz doldu mu?"
"Hayır dolmadı" diye bağırmış öğrenciler.
Yine "Aferin" demiş hoca. Bir sürahi su çıkarıp kavanozun içine dökmeye başlamış.
Sormuş sonra; "Bu gördüklerinizden nasıl bir ders çıkardınız?"
Atılgan bir öğrenci hemen fırlamış;
'"Şu dersi çıkarttık. Günlük iş programınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman yeni işler için zaman bulabilirsiniz."
"O da doğru ama" demiş zaman kullanma hocası; "Çıkartılması gereken asıl
ders şu; Eğer büyük taş parçalarını baştan kavanoza koymazsanız daha sonra asla koyamazsınız."
Ve ardından herkesin kendi kendisine sorması gereken soruyu sormuş;
"Hayatınızdaki büyük taş parçaları hangileri, onları ilk iş olarak kavanoza koyuyor musunuz?
Yoksa kavanozu kumlarla ve suyla doldurup büyük parçaları dışarıda mı bırakıyorsunuz?"

EĞİTİCİ HİKAYELER- ÜÇ EVLAT

ÜÇ EVLAT
        Üç kadın çeşme başında toplanmış konuşuyorlardı.Az ötede ihtiyarın biri oturmuş, kadınların çocuklarını methetmelerini dinliyordu.
   Kadınlardan biri: -Benim oğlum öyle marifetlidir ki, hiç kimse bu konuda onunla boy ölçüşemez...Tam bir cambazdır o! İp üzerinde bir yürüse de görseniz.
   Diğer kadın heyecanla atılarak: -Benim oğlumun sesini bilseniz, dedi.Tıpkı bir bülbül gibi şakır.Yeryüzünde hiç kimsenin böyle bir sesi yoktur.Allah vergisi bu...
   Üçüncü kadın susup duruyordu.Diğerleri sordular: -Sen çocuğunu niye övmüyorsun? Nesi var ki? -Çocuğumun çok üstün bir tarafı yok ki...Ne diye durup dururken öveyim onu.
   Kadınlar kovalarını doldurup yola koyuldular.İhtiyar adam da peşleri sıra yürümeye başladı.Kadınlar ağır kovaları taşımakta güçlük çektikleri için ara sıra duruyor ve dinleniyorlardı.Sırtları ağrı içindeydi. Bu sırada çocukları onları karşılamaya çıktı.
   Birinci çocuk hemen elleri üzerinde havaya kalkmış, çeşitli marifetler gösteriyordu.Kadınlar gözleri hayretten büyümüş haykırdılar:
   -Aman ne kabiliyetli çocuk!.. İkinci çocuk altın gibi bir sesle öyle güzel şarkılar söyledi ki, kadınlar gözleri yaşlarla dolu hayranlıkla dinlediler onu... Üçüncü çocuk koşarak geldi, annesinin elinden kovayı aldı ve eve kadar taşıdı.
   Kadınlar  ihtiyara dönüp: -Bizim çocuklarımız hakkında ne diyorsun, dediler. İhtiyar şaşkınlıkla: -Çocuklarınız mı? Dedi. Onları bilmem. Yalnız biri vardı, annesinin elinden kovayı alıp eve taşıdı. Onu çok beğendim...

EĞİTİCİ HİKAYELER-ARKADAŞLIK

ARKADAŞLIK

Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. " arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak" demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her gün daha az çivi çakmış.

Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip söylemiş. Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüş. Gence "bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi çıkar sök" demiş.

Günler geçmiş. Bir gün gelmiş ki her çivi çıkarılmış. Babası ona "aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak. artık çok delik var. Artık geçmişteki gibi güzel olmayacak" demiş.  Arkadaşlarla tartışıp kavga edildiği zaman kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik) bırakır. Arkadaşına bin defa kendisini affettiğini söyleyebilirsin ama bu delik aynen kalacak (kapanmayacak).

Bir arkadaş ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür, yüreklendirir sen ihtiyaç duyduğunda yardımcı olur, seni dinler sana yüreğini açar" demiş...

Sınıf Yönetimi Açısından Etkili Öğretmen Davranışları Yrd.Doç.Dr.Ali Rıza TERZİ


ALINTIDIR...



Sınıf Yönetimi Açısından Etkili Öğretmen Davranışları Yrd.Doç.Dr.Ali Rıza TERZİ*



Yeni bir bin yılla birlikte artan değişim hızı ve bu hıza ayak uydurabilecek nitelikli insan gücü yetiştirmek zorunda olan eğitim sistemimizin başarısı nitelikli öğretmenlere bağlıdır. Nitelikli insan gücünün yetiştirildiği yer sistemin en işlevsel parçası olan okul ve sınıftır. Bu nedenle etkili bir okul ve sınıf yönetiminin var olması gerekliliği kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sınıfı bir sistem olarak algılamayı gerektiren sınıf yönetiminin eğitim ve öğretim üzerindeki etkisi alanyazında genel kabul gören bir anlayış biçimidir. Etkili bir sınıf yönetimi olmaksızın sınıf ortamında öğrenciye kazandırılmak istenen davranış biçimlerinin istenen düzeyde gerçekleşebileceğini söyleyebilmek zordur.

Sınıf yönetimi, kaynakları örgütleme, çevreyi etkili bir biçimde düzenleme, öğrenci gelişimini gözleme, ortaya çıkabilecek öğrenci sorunlarını önceden tahmin edebilme gibi unsurları içeren sınıftaki hayatın bir orkestra gibi yönetilmesidir(1). Sınıf yönetimi bir öğretim sistemi olmayıp, modern sınıfın kaçınılmaz çeşitliliğini, karmaşıklığını eşgüdümleyen sistematik bir yöntemdir(2).

Bir yöntem olarak sınıf yönetiminin çeşitli dinamiklerin etkileştiği sınıf ortamında öğretmenlerin yönetim becerileri üzerinde odaklaştığı söylenebilir. Öğretmenin yönetim becerileri sınıf içi kadar; aile, okul çevresi, toplum ve okul kültürü gibi diğer sistem öğelerini kapsayan geniş bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sınıf yönetiminin değişkenlerini öğretmen, öğrenci, okul programı, eğitim ortamı, eğitim yönetimi, aile ve çevre olarak sıralayabiliriz. Ancak bu değişkenler içerisinde en stratejik olanı öğretmenlerdir. Çünkü eğitim süreçlerinin düzenlenmesinden ve yürütülmesinden öğretmen sorumludur(3,4).

Bu anlamda etkili bir biçimde yönetim yetenekleri olmaksızın öğretmenlerin diğer becerileri etkisiz kalabileceği gibi iyi bir sınıf yönetimi ve organizasyonu öğretmenleri karşılaşacakları bir çok zorluktan da kurtarır(5).

Eğitim sisteminin en küçük birimi olan sınıf, eğitim amaçlarının davranış boyutuna aktarıldığı işlevsel ve özel bir çevredir. Bu anlamda sınıf ortamının dinamik süreçlerin etkileştiği bir alan olduğu söylenebilir.

Bu dinamik süreçleri eğitim ve öğretimin hedefleri doğrultusunda yönlendirecek öğretmene önemli görevler düşmektedir. Etkili sınıf yönetiminin önemli değişkenlerinden birinin öğretmen davranışları olduğu söylenebilir.

Öğretmen bir yandan bilgi, beceri ve tutumlarıyla öğrencilerinin eğitimi görevini yürütürken diğer yandan davranışları ile onları etkiler. Öğretmenin samimi, anlayışlı sabırlı olması öğrenciyi olumlu düşünmeye sevk edecek aksi davranışlar ise öğrenci üzerinde olumsuz etki yaratacaktır(6).

Etkili sınıf yönetimi sadece sınıftaki süreğen olaylara ve davranış yönetimine dikkat edilmesini değil aynı zamanda öğretmenlerin öğretim uygulamalarında nasıl davranacaklarına ve bu uygulamaları nasıl örgütleyeceklerine de dikkat edilmesini gerektirir. Bu anlamda öğretmenin sınıf yönetimi etkinliklerinin, hedeflerin ve dersin içeriğinin tümüyle ilişkilidir(7,8).

Öğretmen, öğrencilerin davranış sorunlarını ortadan kaldırmak ve öğretme ve öğrenme çevresinin yaratılması ve sürdürülmesi için gerekli olan hazırlıkları yaparak uygulamalı ve sürdürebilmelidir(9).

Bu öncelikle öğrencilerin öğrenmeye ayrılmış olan süreyi verimli biçimde değerlendirmeleri ve ikinci olarak öğrencilerde sorumluluk bilincinin gelişmesi ve davranışlarını kontrol becerisi kazanmalarını sağlama açılarından önem taşımaktadır. Öğretmen, plânlamadan, önceden tahmin edemeyeceği sorunların üstesinden gelme ve öğrenciyi istenilen amaçlar yönünde eşgüdümlemeye kadar geniş bir yelpaze içerisinde sınıf ortamının örgütlenmesini yönetim becerilerine dayalı olarak düzenleyebilmelidir.

Bu düzenlemenin istenen düzeyde gerçekleşebilmesinin, sınıftaki olaylar örgüsünün tek tek parçalarını değil, tümünü birden göz önünde tutularak başarılabileceği söylenebilir.

Öğretmenler öğrencilerin sadece yetenek ve öğrenme alışkanlıklarına değil, aynı zamanda davranışlarına da dikkat etmelidirler. Davranış kontrolü sınıf yönetiminin önemli bir öğesidir(10).

Pozitif bir çevre yaratmak ve problemleri önlemek için öğretmenler bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmalı olumlu davranışları ve öğrenci motivasyonunu desteklemelidir(11).

Bu aynı zamanda davranışların etkili yönetildiği, istenmeyen davranışların sınıfın katılımını ve motivasyonu düşürmeden en aza indirilmiş olduğu bir sınıf anlamına da gelmektedir.

Davranışların ve öğrenmenin iyi yönetildiği sınıfta, öğrenciler öğretim amaçlarını gerçekleştirir ve amaçların gerçekleşmesini engelleyen davranışlar gözlenmez(12).

Öğrencilerin öğretimin amaçlarına beklenen düzeyde ulaşabilmelerini kolaylaştıran sınıf yönetiminde önemli bir aktör olan öğretmenin belirli bir takım ilkeleri takip etmesi ve sınıf ortamında bu ilkelere uyulması gerekliliği vardır.

Bu ilkelere öğretmen rollerinin izleyeceği aşamalar da denilebilir. Bunları öğrencinin derse giriş davranışlarının desteklenmesi, öğrenci gelişimine yardım için harekete geçebilme ve bu gelişim için başvurulacak bir sonraki aşamanın doğru bir biçimde tespit edilmesi olarak ifade edebiliriz(13).

Bu konuda etkili sınıf yöneticilerinin şu ilkeleri unutmamaları gereği üzerinde durulmaktadır(14):

• Sınıftaki hareket yöntemlerini, standartlarını ve iletişim döngüsünü öğrenciler açısından oluşturun.

• Öğretim için önceden plân yapın ve öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun materyalleri önceden hazırlayın.

• Öğrenci gelişimini takip eden değerlendirme (accountability) sistemleri geliştirin.

• Öğrenme uygulamalarına ayrılan zaman ve görevlerinizi analiz edin.

• Öğretimle ilgili kurallara ve standartlara uyumu gözleyin. Öğrencilerin bunları anlamalarına yardımcı olun.

Sınıf yönetimi ile oluşturulacak öğrenme çevresi öğrencilerde öğrenme isteğini, bilgiyi almaya hazır bulunuşluğu, derslerin içeriğinin anlaşılmasını artıran bir öğretim çevresidir. Öğrenme etkinliklerinin düzenleyicisi olarak öğretmen, öğrenci üzerine odaklaşan öğrenci merkezli bir öğretmeni de ifade etmektedir.

Öğrenme çevresi; fiziksel, sosyal ve eğitimsel çevre olmak üzere üç kavramı ihtiva eder. Öğretmen ihtiyaçlara göre her kavramı öğrencileriyle etkili bir iletişime girerek iyi plânlayabilmeli ve yönetebilmelidir(15).

Etkili öğretmenler sınıf içi davranışlarında olduğu kadar mesleklerinde de ön plâna çıkan öğretmenlerdir. Etkili öğretmenlerin temel özelliklerinden biri de öğrenme çevresini oluştururken bilişsel duyuşsal ve psiko-motor öğrenmelerin üçüne birden önem vermeleridir(16).

Başarılı bir sınıf yönetiminin en temel anahtarı uygulamalar ile ilgili olarak plân yapmaktır. Öğretmen yapacağı plânla birlikte etkili bir biçimde başarılı olabilmek için istenmeyen davranışları ortaya çıkaran olayları da hesaba katarak davranışını oluşturmalıdır.

Bu bağlamda öğretmen, uygun bir öğretim yöntemi belirlemez ve esnek bir yaklaşım biçimi sergilemezse en iyi ders plânı bile başarısızlığa uğrayabilir. Sınıftaki zamanın kullanımı ile ilgili çalışmalar zamanın öğrenme üzerinde önemli bir faktör olabileceğini, zamanın kullanımına sadece öğretmenlerin değil, öğrencilerin de ihtiyacı olduğunu göstermiştir.

Çoğu disiplin sorunları derse düzenli bir başlangıç yapılamamasından kaynaklanmasına rağmen, ikinci en çok sorun yaratan kısım ise dersin bitimidir(17). Dikkatli bir şekilde plânlanmış bir ders bitimi tecrübeli öğretmenler bir uygulamadan diğerine geçişi başarıyla yapabildikleri bir yöntemdir(18).

Zamanın etkili bir şekilde kullanımı, öğretmenin öğrenciye belirli bir ders saati içerisinde kazandırması gereken bilgi, tutum ve davranışların istenilen düzeyde oluşmasında önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sınıftaki uygulamaların akıcılığı, disiplin açısından önemlidir. Çünkü dersin bölünmesi öğretmen ve öğrencinin dikkatinin bozulmasına ve ilgisinin azalmasına neden olur(19).

Doğru dengeyi bulmak çoğu zaman kolay bir iş değildir. Aynı şeyler üzerinde devamlı bir şekilde durmak sıkıcılığa ve monotonluğa; çok fazla değişiklik yapmak ise zihinlerin karışmasına neden olabilir.

Öğrenciler genellikle canlarının sıkıldığı, otoriteye karşı çıkma ihtiyacı duyduklarında istenmeyen davranışlarda bulunabilirler. Öğretmen öğrencilerin derse etkili katılımlarını sağlayarak istenmedik davranışları azaltabilir(20).

Konularına hakim olan öğretmenler öğrencilerini derse aktif olarak katarlar. Bu öğretmenler ders sunularını açık öğrencilerin öğrenme esnasında karşılaştıkları sorunları bilen, öğrencilerin soruları için hazır ve verdikleri cevaplarda herhangi bir kaçamak ve belirsizlik olmayan öğretmenlerdir(21). Öğrencilerin etkili katılımını sağlayabilmek için öğretmen, dikkati toplayıcı değişik öğretim yöntemlerini, sınıfla açık bir iletişime girmeyi, konunun gerçek hayatla bağlantılarını kurarak işlemeyi kullanabilir.

Öğretmenliğin ilk yıllarında sınıf yönetimi öğretmenlerin zamanlarının önemli bir bölümünü alır. Ancak davranış yönetimi ile ilgili karşılaşılan güçlükler sadece deneyimsiz öğretmenlerle sınırlı değildir. Deneyimli öğretmenlerinde sınıf yönetimi ile ilgili stratejilere gereksinimi vardır(22). Sınıf yönetimi ile ilgili olarak öğretmenlerin karşılaştığı güçlükler sınıf yapısından ve öğrenciden kaynaklandığı kadar öğretmenden de kaynaklanmaktadır. Öğretmenden kaynaklanan sorunlar öğretmenin yönetim ve öğretim tarzı, öğrencilerde düşük beklenti belirleme, öğretmenin kişisel özellikleri, öğrenci rolünü algılama biçimi olarak ifade edilebilir(23).

Etkili bir sınıf yönetimi için tecrübe kazanılmasını beklemenin hem öğretmen açısından hem de öğrenci açısından eğitim ve öğretim hedeflerine ulaşmada sorunlar doğuracağından hareketle, kuram-uygulama arasında paralellikler kurarak gerçeğe ulaşmak daha doğru gözükmektedir.

Sınıf gerçeğini anlamlandırmada deneyim ve uzmanlıkla ilgili olarak öğretmenler arasında yöntem farklılıklarının olduğu, uzmanlaşmış öğretmenlerin sınıfın içerisinde önemli olanla önemli olmayanı ayırt etmede daha yetenekli oldukları ve dersin bir bölümünün başlangıç ve bitimi ile ilgili olarak daha açık bir ileti kullandıkları ifade edilmektedir(24).

Öğretmenin neşeli, mutlu ve kendine güvenli hâli güdü, tersi görüntüler olumsuz etki yapmaktadır. Öğretmenin duygusal durumu, sınıfta rahat olup olmaması her türlü kararını etkilemektedir(25). Olumsuz duygular tepkimeler neticesinde karar veren öğretmenlerin etkili karar verebileceklerini söyleyebilmek zor görülmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin problemlerinden arınarak sınıfa girmeleri daha etkili karar alıp uygulamalarını sağlayabilir.

Etkili öğretmen davranışları ile ilgili olarak uygulamalı bir yaklaşımı benimseyen Fontana etkili sınıf yöneticileri olacak öğretmenlere uygulamaları gereken temel kuralları şu şekilde ifade etmektedir(26).

• Dakik olun: Çoğu sınıf problemleri öğretmenin sınıfa geç gelmesi ile başlar. Derse zamanında gelmeniz öğrenciyi ve dersi önemsediğiniz görüntüsünü verir.

• İyi hazırlanın: Derse iyi hazırlanmak öğretim hedeflerine ulaşmak için önemlidir. Öğrenci öğrenmek için oradadır. Öğrenme hedeflerine ulaşılması sizin derse etkili bir biçimde hazır olmanıza bağlıdır.

• Hızlı bir şekilde derse başlayın: Öğrencilerin dikkatini ve katılımlarını sağlayacak yöntemlerle başlayarak derse hızlı ve kararlı bir başlangıç yapın.

• Tüm sınıfın katılımı konusunda ısrarcı olun: Konuyu açıklamaya başlamadan tüm sınıfın dikkatini derse toplayın.

• Sesinizi etkili bir biçimde kullanın: Ses, öğretmenin sınıfla olan etkileşiminde en önemli öğedir. Sesini etkili kullanan bir öğretmenin öğrencinin dikkatini toplamada, sesini etkili kullanamayan bir öğretmene nazaran daha avantajlıdır.

• Karışıklıklarla uğraşabilmek için açık stratejileriniz olsun: Beklenmeyen bir durumda nasıl davranılacağı bilinirse sorunlar kolayca halledilebilir.

• Karşılaştırma yapmaktan kaçının: Öğrenci performansları hakkında karşılaştırma yapmak sınıfta bölünmelere neden olabilir. Düşük performanslı öğrencilerin tamamen kaybedilmesine yol açabilir.

• Verdiğiniz sözleri tutmaya dikkat edin: Verilen sözlerin tutulmaması sınıfta güveni zedeleyebilir.

• Sınıfı amacına uygun bir biçimde organize edin: Oturma düzeni, araç ve gereçlerin uygun bir biçimde yerleştirilmesi iyi bir organizasyon için gereklidir.

• Öğrencilerin problemleri ile ilgilenin: Öğrencinin ders içi ve ders dışından kaynaklanan problemleri ile ilgilenmek öğrencinin derse katılımını artırabilir.

Etkili öğretmenlerin sınıf içi davranışları değerlendirildiğinde yönetim açısından liderlik özellikleri gösterdiği, duygusal yönden ise öğrencilere yakın duran, onların sınıf içi ve sınıf dışındaki problemlerine eğilen bir yol izlediği söylenebilir.

SONUÇ

Sınıfın karmaşıklığını ve çeşitliliğini eşgüdümleyen, öğrenme çevresini daha etkili bir şekilde oluşturan bir yöntem olarak sınıf yönetimi, sınıftaki uygulamaların tümüyle ilişkilidir. Bu uygulamaların hazırlayıcısı ve yönlendiricisi olarak öğretmen davranışları öğrenme hedeflerine ulaşmada önemli bir etkendir. Bu nedenle öğrenci ihtiyaçları çerçevesinde öğretmen gerektiğinde bir lider, gerektiğinde bir arkadaş olabilmelidir.

Uygun bir ortam oluşturulduğunda, doğru program ve doğru yöntemlerle her insanın öğrenme isteğinin artacağı ve “bütün öğrencilerin öğrenebileceği” söylenebilir.

 

BAMBU AĞACI...ÖĞRETMENLER İÇİN ÖZEL...

BAMBU AĞACI

Çinliler bambu ağacını şöyle yetiştirir:

Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz.Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez. Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.

Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır. Akla gelen ilk soru şudur :

Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı Yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?
Bu sorunun cevabı Tabii ki beş yıldır.
Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik?...

Bir başarının şartları her zaman çok basittir.

Bir süre için çalışın,
Bir süre tahammül edin.
Her zaman inanın ve hiçbir zaman geri dönmeyin.

BAŞARI İÇİN ÖĞRETMENLERE TAVSİYELER...

ALINTIDIR...AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ (ÜNİVERSİTEMİN) ARAŞTIRMASINA GÖRE....
Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yapılan bir araştırmaya göre sınıfta öğrencilerin gösterdiği istenmeyen davranışların başında yüzde 78 ile dikkatini toplayamamak, yüzde 77.6 ile bir yerde uzun süreli oturamamak ve yüzde 73.8'le ödevlerini eksik yapmak geliyor. Peki öğretmenler sınıf içinde çok sık karşılaştıkları istenmeyen davranışları önlemek için nasıl bir yol izlemeli?

Uzmanlara göre öğrenciye aktif olma ve sorumluluk fırsatı vererek istenmeyen davranışlar engellenebilir. Öğretmenin yapmaması gereken en önemli davranış ise hataları görmezden gelmek.

Kocatepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Ergün ve araştırma görevlisi Aslı Yüksel'in, Afyon' da 41 okulda 270 sınıf öğretmeni üzerinde yaptıkları araştırmada sınıfta öğretmenlerin en çok şikâyetçi olduğu öğrenci davranışlarını belirledi. Araştırmada istenmeyen davranışların sebepleri ve öğretmenlerin göstermesi gereken tepkilere de yer verildi.

BAŞARMANIN ALTIN KURALLARI

Başarmanın Altın Kuralları
1..Hedefinizi belirleyin

2..Ayran gönüllü olmayın

3..Zikzak yapmayın

4..Güçlük ile başarısızlığı birbirinden ayırın

5..Cepheyi daraltın, dar cepheden hücuma geçin

6..Geçmişe bağlanmayın,ancak ders alın

7..Ustanın yanına çırak olun, işi öğrenin

8..Tek adam olma devrini kapatın

9..Show yapmayın

10..Başarıya ulaşanları inceleyin

11..Kendi çalışacağınız takımı kurun

12..Çekirdek kadroyu kaçırmayın

13..Başarıyı para ile mükafatlandırın

14..Adam yetiştirin ve takımınızı koruyun

15..Masada oturan yönetici olmayın

16..Takım arkadaşlarınıza saygı duyun

17..Çağdaş imkanlardan yararlanın

18..Bilgili olun, bilgi değişimini izleyin

19..En iyilerle çalışın

20..Parayı sevin

21..Ucuz adam olmayın

22..Ailenizle işinizi ayırmayı asla ihmal etmeyin

23..Kendi başınıza filizlenin

24..Yaşınızı işinize bulaştırmayın

25..Risk almaktan korkmayın

26..İşinize politika karıştırmayın

27..Devletle ticaret yapmayın

28..Başarıyı ekibinizle paylaşın

29..Verginizi ödeyin

30..Topluma karşı saygılı olun

31..Adınızı temiz tutun

32.. Daima güvenilir olun

33.. Dünyada yalnız siz yoksunuz, başkaları da var

34..Yağcı olmayın, yağcılardan uzak durun

35..Hırçın olmayın

36..Başarıyı üstün güç olarak kullanmayın

37..Dinlenmeyi bilin

38..Küçük çevrenin içine kendinizi mahkum etmeyin

39..Rakiplerinizle dost olun

40..Farklı fikirleri ve kişileri dinleyin

41..Başarınızı, paranızı ve şöhretinizi taşımayı bilin

42..Başkalarını dinlemeye önem verin

43..Ayağınızı yorganınıza göre uzatın

44..Birçok işi aynı anda yapmayın

45..Özgün olun

46..Geçmişle vedalaşın

47..Yaşayarak ölün, yaşamadan ölmeyin

48..İşinizde Bir Numara olun

49..Değişen şartlara uyun

50.. Ahirette sizi kurtaracak bir eser bırakın arkanızda

ALINTIDIR...

22 Aralık 2013 Pazar

ANNE KELEBEĞİMİ GÖRDÜN MÜ?


"ALINTIDIR"
ANNE KELEBEĞİMİ GÖRDÜN MÜ?

O gün, Zeynep için çok özel bir gündü. Çünkü açık pencereden içeriye dünyalar güzeli bir kelebek girmişti, Bakıcı ile kelebeği yakalayıp bir kavanoza koymuşlardı. Yakaladıkları kelebeği annesine göstermek için heyecanla bekliyordu. Elinde kavanoz, koridorda bir o tarafa bir bu tarafa koşuşturuyordu. Her çalan kapıda koşuyor, annesi olmayınca hüzünle dönüyordu. Akşam olunca kapının zili yine çaldı. Gelen annesiydi. Ne harika bir şeydi. Zeynep’in annesi gelmişti.  Zeynep, bakıcıdan önce koştu kapıya. Kapıyı açanın annesi olduğunu görünce sevinçten uçtu.  Heyecanla annesinin eteğine sarıldı. Anne, yorgunluğun etkisi ile bacağına sarılan Zeynep’i fark etmedi. Ama fark etmeliydi.  Anne Zeynep’in ısrarla havaya kaldırdığı kavanoza bir kez baksa Zeynep dünyanın en mutlu çocuğu olacaktı. Ama bakmıyordu. Anne yürüdü. Bakıcının yanına vardı.
-           Şerife abla elimi kaldıracak halde değilim. Yemek yapabildin mi?
Dedi.  Zeynep kavanozdaki kelebeği annesine göstermek için tekrar koştu. Annesinin eteğine sarılıp, çekiştirdi.
-          Anne! Anne!
Diye bağırdı. Annesi onu hiç duymuyordu.  Çünkü onun derdi akşam yemeğinin hazır olup olmamasıydı. Zeynep, ısrarla bağırıyor annesinin dikkatini çekmeye çalışıyordu. Ama annesi bir türlü onu duymak istemiyordu. Anne sinirlenmişti.
-          Yapma kızım! Bak şurada konuşuyorum. Terbiyesizlik yapıyorsun.
Zeynep çaresizlik içinde elindeki kavanozla birlikte ağlayarak duvarın dibine gitti. Annesinin göremeyeceği kadar uzaklaştı. Kalbinde heyecanı acıya dönüyordu. Elindeki kavanozla birlikte bir köşeye geçti. Gözyaşları kavanoza damlıyordu.  Kavanoza sımsıkı sarılmıştı. Her şeye rağmen annesinin bakıcıyla sohbetinin bitmesini bekliyordu. Gözyaşları kavanozu iyice ıslatmıştı. Tutmakta zorlanıyordu. Ve korkulan oldu. Kavanoz, birden yere düştü, kırıldı. Kelebek, kırılan kavanozun parçaları arasından havalandı. Pencereden uçup gitti.
Zeynep o andan sonra dünyanın en mutsuz çocuğudur. O gün sevincini annesiyle paylaşamadı. O günden sonra annesiyle hiçbir sevincini paylaşmak istemedi. Çünkü yüreği kelebekle birlikte uçup gitmişti.
Kadir AKEL
"Çocuğumu internette Kaybettim" Kitabından
Not: Telif hakkı yazara aittir. Yazarın adını kullanarak yayınlanabilir. Basılabilir.